İngilizce, her dil gibi kendi disiplinine, yapısına ve pratik yapma sıklığına göre öğrenme aşaması değişkenlik gösterebilen bir dil. Öncelikle temellerini oturtup ardından geliştirmek için ilerleyebilirsiniz. Öğrenim konusunda da kendinizi çok iyi tanıyor olmalısınız. İşitsel mi, görsel mi yoksa uygulamalı şekilde öğrenen bir insan mısınız, bunun sonuçlarını bulmalısınız. Bu sayede videoyla mı, sesle mi ya da uygulamalı eğitimi mi tercih etmelisiniz, buna karar verebilirsiniz. Bunları keşfedip öğrenme methodunuza karar verdikten sonra günlük rutininiz içine İngilizce’yi yerleştirmeyi başarırsanız ve bunu sıklıkla uygularsanız, İngilizce öğrenmenin zor olmadığını da anlayacaksınız.
Yabancı bir dili öğrenmek, geliştirmek devamında iyi konuşabilmek için de en iyi yöntemin pratik yapmak olduğunu düşünüyorum. Pratik konusunda elbette her yöntem aynı düzeyde başarılı değil. Örneğin tatile gittiğinizde bir turist ile selamlaşmak ve yaşadığı yer ile ilgili birkaç soru sormak asla yeterli olmayacaktır. Sohbet ettiğiniz kişinin ve sohbet içeriğinin sizi geliştirebilmesi için bazı yeterliliklere de sahip olması gerekir. Pratik yapacağınız kişinin ana dili İngilizce olmalı ve dilini en iyi şekilde kullanabilmeli. Bu durum sizi o dilde konuşmaya zorlar. Çünkü Türkçe konuştuğunuz takdirde sizi anlamayacağını bilir ve daha çok gayret göstermek zorunda kalırsınız. Sohbet yapacağınız kişinin genel kültürü iyi olmalıdır. Sohbet arkadaşınız ilgi duyduğunuz konuları keşfederek bu konular üzerinden sohbeti devam ettirebilmelidir. Böylece ilginizi iki kat arttırarak sadece “dil öğreniyorum” gerekliliğinden uzaklaştırır ve gerçekten merak ettiğiniz ya da söylemek istediğiniz şeyleri konuşabilme imkanı da yaratır. Önemli bir konu da sohbetin yapılacağı zaman dilimini kendiniz belirleyebilmelisiniz.
Benim kendi deneyimlerimden çıkardığım sonuç ise görsel ve işitsel olarak ilerlediğim eğitim methodundan fayda görüyorum. Yaşadığım yerde ve tempoda fiziken bir dil kursuna gitmenin çok da verimli olmadığını düşünüyorum. Sabit saatleri olan bir kurs deneyimi yaşamış birisi olarak diyebilirim ki, yaşam temposu ve lokasyondan dolayı yaşanan aksaklıkların sizi kursa uzaklaştırması çok mümkün. Bu sebeple süreklilik sağlanamayan bir kurs deneyimi de motivasyon düşürücü olabiliyor.
Okul döneminde öğrendiğim İngilizce bilgimin günlük veya iş hayatımda kullanmadığım taktirde köreldiğini gördüm. Bunun için zaman dilimini kendim ayarlayacağım, ana dili İngilizce olan eğitmenlerle pratik yapma ihtiyacı duydum. Araştırırken karşıma farklı alternatif uygulamalar çıktı. Deneme dersleri sonucunda sürekliliğini getirmeye karar verdiğim English Ninjas uygulamasından memnun kaldım.
English Ninjas, anadili İngilizce olan eğitmenlerle konuşma pratiği yapmanızı sağlayan bir servis. Hem web sitesi üzerinden hem de Android ve iOS uygulamaları üzerinden bağlanabiliyorsunuz ve ister sesli ister görüntülü olarak konuşma yapabiliyorsunuz. Aynı zamanda yazılı olarak mesajlaşabiliyorsunuz. Eğitmenler, her görüşmeniz sonunda İngilizcenizi değerlendiriyorlar ve yaptığınız hataları, eksikliklerinizi bildiriyorlar. Görüşmeleriniz kendi tercihinize göre (eğer onaylarsanız), daha sonra izleyebilmeniz üzere kaydediliyor ve bu durum, geriye dönük yaptığınız hataları tekrarlamamanız adına faydalı oluyor. Bunların dışında içerik havuzumuz mevcut (topics bölümü).
Bu bölümde ilgi alanlarınıza ve seviyenize göre filtreleyebileceğiniz İngilizce makaleler ve ders müfredat konuları yer alıyor. Konuşmak istediğiniz konuyu ya da ders içeriğini seçip direkt eğitmene bağlanabiliyorsunuz. Bu şekilde çalışacağınız konuyu birebir eğitmenle aynı ekran içerisinde çalışabiliyorsunuz.
İlk üye olduğunuzda 5 dakikalık ücretsiz konuşma süresi veren English Ninjas’ta günlük 10, 20 veya 30 dakikalık konuşma paketlerini yıllık olarak satın almak da mümkün. Linkten giriş yaparak abone olup %70 indirimli olarak servisten faydalanabilirsiniz. Ayrıca, handeledim hediye kodu ile 15 dakika ücretsiz konuşma sağlayabilirsiniz.