İtalya’nın her şehri kendine özgüdür. Her şehrin de bir ünvanı vardır. Bolonya bir tek ünvanla yetinmemiş ve üç tane birden kapmış. “Bologna la Dotta” yani “Bilmiş Bolonya” denmiş, zira dünyanın ilk üniversitelerinden biri olan Bolonya Üniversitesi, 1088 yılında bu şehirde kurulmuş. “Bologna la Rossa” yani “Kızıl Bolonya” denmiş, çünkü ta Orta Çağ’dan beri göz kamaştıran kızıl mimarisi ile herkesi kendine hayran bırakmış. Son olarak da “Bologna la Grassa” yani “Şişman Bolonya” sıfatını almış ki bunun için az bile söylenmiş, meşhur bolonez sosa ismini veren şehirde kalıp da şişmanlamamak elde değil! 🙂
Bolonya’yı keşfetmek heyecan verici bir deneyim. Şehrin güzel sokakları, iyi korunmuş tarihi, içten misafirperverliği, büyük kemerleri, belki de en önemlisi gastronomi kültürü ve gelenekleri sizi kendine hayran bırakıyor.
Şehrin kalbi diyebileceğimiz Piazza Maggiore Meydanı Bolonya’nın sivil ve dinî merkezi. Şehirdeki en ünlü Orta Çağ binalarıysa meydanın ortasında yükselen devasa Neptün Çeşmesi’ne bakıyor. Bunlar arasında en önemlileri XIV. yüzyıldan kalma Belediye Binası ve Avrupa’daki en büyük altıncı kilise olan Saint Petronio Katedrali. Quadrilatero olarak bilinen tarihî pazar bölgesinin dar sokakları nadir peynir türleri, taze sebze ve ev yapımı makarna arayanlarla ya da XIV. yüzyıldan kalma Palazzo Pepoli’de yer alan Bolonya Tarih Müzesi gibi tarihî bina ve alanların keyfini sürenlerle dolup taşıyor. Ve neredeyse herkesin sevdiği bir başka unsur da şehrin ünlü restoranları.
Bolonya’da Gezilecek Yerler
Via dell’ Indipendenza | Özgürlük Caddesi
Bolonya’yı keşfetmeye via dell’ Indipendenza’dan başlayabilirsiniz. Porticoların cadde boyunca sağlı sollu uzandığı bu cadde daha çok alışveriş caddesi. Yerel butiklerin, bilindik İtalyan moda markalarının bulunduğu bu cadde üzerinde aynı zamanda yapımı 1141 yılına uzanan Metropolitana di San Pietro Kilisesi – Bolonya Katedrali var.
Fontana di Nettuno | Neptun Çeşmesi
Çeşmenin ana karakteri denizler, depremler ve atlar tanrısı Neptun ve elindeki üç başlı mızrak. Neptun’un sol kolunu açıp uzatmasının anlamı ise deniz ve suları kontrol edip hareketsiz hale getirmek istemesi. Neptun’un hemen altında, köşelere yerleştirilmiş ve balık tutan çocuk heykellerini görebilirsiniz. Çocuk heykellerinin hemen altında ve yine köşelerde yer alan üst kısmı insan, alt kısmı balık olan dört heykel bulunuyor. Bu heykeller çeşmenin yapıldığı dönemde dünyanın dört büyük nehri olan Ganj, Nil, Amazon ve Tuna nehirlerini ifade ediyor. Çeşmenin yakınında bir kaldırım bulup oturun ve sürpriz detaylarla dolu bu çeşmeyi seyre dalın.
Piazza del Nettuna | Neptun Meydanı & Piazza Maggiore
İtalya’nın her şehri irili ufaklı meydanlarda dolu. Bolonya’nın en önemli ve en renkli iki meydanı; Piazza del Nettuna ve Piazza Maggiore. Bu iki meydan aslında tek bir meydan içinde birbirine komşu ve Bolonya’nın en ünlü kilisesi, belediye binası, çeşmesi, kütüphanesi bu meydanda.
Palazzo del Podesta
Buraya akşam saatlerinde uğramanızı tavsiye ederim. Bu sarayda bir de oyun oynayabilirsiniz! Palazzo del Podesta ve Palazzo Re Enzo arasında, Voltone del Podesta’nın açık köşelerinden birine gidip sırayla biriniz kulağını kolona dayasın ve diğeri de konuşsun. Kolondan gelen sesi duyunca şaşıracaksınız 🙂
Palazzo Comunale
Bolonya Belediye Binası olan Palazzo Comunale’de Rönesans dönemine ait zengin tabloları görebilirsiniz.
Sala Borsa
Günümüzde kütüphane olarak kullanılan Sala Borsa zamanından şehrin Borsa binasıymış, adı da oradan geliyor.
Le Due Torri: Asinelli & Garisenda | İkiz Kuleler
Eğik kule konusu İtalya’nın birçok şehrinde karşılaşabileceğiniz bir konu tıpkı Ortaçağ’dan günümüze gelebilmiş Asinelli ve Garisenda kuleleri gibi. 498 basamağı, küf kokusuyla birlikte çıkıp Bolonya’ya bir de tepeden bakmak isterseniz Asinelli kulesi tam da bunun için. Halk arasında kuleye çıkan öğrencinin hiçbir şekilde mezun olamayacağına dair bir inanış varmış.
Venedik Penceresi | La finestra Venezia: Via Piella 18 numara
Piella 18 numarada uzayıp giden bir duvara açılmış bir pencere var. Adına Venedik Penceresi demişler, önce neden böyle demişler acaba diye düşünürken pencereyi görünce baya şaşırıyorum. Bu minicik pencereden bakıldığında kendinizi Venedik’teymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Meğer Bolonya’nın altından birçok kanal geçiyormuş. Bu pencere gerçekten değişik, mutlaka görün!
Piazza Verdi | Üniversite Bölgesi
Dante, Erasmus ve Kopernik gibi mezunlar veren ve 1088 yılında inşaa edilen Bolonya Üniversitesinin de bulunduğu bu bölge tahmin edebileceğiniz gibi Bolonya’nın en renkli, en canlı, en kalabalık meydanı. Üniversiteye doğru giden sokakların duvarları duvar resimleri ile kaplı. Sosyalizm sempatisini duvar resimleri ve afişlerle çok net görebileceğiniz bir yer, burayı da mutlaka görülecekler listenize alın.
Bolonya’da Konaklama
Konaklama tesisleri çoğunlukla kent merkezi ve çevresinde hizmet veriyor. Her bütçeye ve zevke uygun otelin kısa bir araştırmadan sonra kolayca bulunabileceği bu bölge aynı zamanda kentin tarihi kısmını oluşturuyor. Tarihi mekânlara yürüme mesafesinde olmak, sessiz ve huzur dolu kentin bu bölgesinde konaklamanın getireceği en büyük avantaj.
Kentte konaklamak için size önerebileceğim diğer seçenekler ise tren istasyonu ve fuar alanı yakınındaki Bolonya otelleri. Şehirde düzenlenecek etkinliklere daha çok katılabilir veya demir yolu ile ülkeyi dolaşan gezginlerin seçtiği bu bölgelerde konakladığınızda kentin tarihi kısmına yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Bolonya’da Yeme&İçme Notları
İtalyan mutfağı meraklılarının da bildiği üzere Bolonya mutfağı (ve hatta genel olarak, Bolonya’nın yer aldığı Emilia bölgesi mutfağı) çeşitliliği ve zenginliğiyle tanınıyor. Genelde et ve yumurtayla hazırlanan makarnayla yapılan yemeklerin hepsi birbirinden lezzetli. Buraya kadar gelmişken Bolonez soslu makarna yemeden dönmeyin. Menülerde bolonez sosu boşuna aramayın çünkü Bolonyalılar ona “ragu” diyorlar.
Tagliatelle’den daha sıcak bir yemek için tortellini in brodo’yu deneyebilirsiniz. Bu doyurucu yemeğin ana unsuru yumurtadan yapılan bir başka makarna türü olan tortellini. Bolonya mutfağı birbirinden leziz yemeklerin yanı sıra tatlılarıyla da adından söz ettiriyor. Bu tatlılar genelde bulunması ve satın alınması kolay yerel ürünlerle pişiriliyor. İçlerinde en ilginç olanı torta di riso. Kaynamış sütte pişen pirince limon suyu, şeker, yumurta ve badem eklenerek yapılıyor.
Trattoria Anna Maria 7 via delle belle arte
Bolonya’nın en lezzetli Bolonez soslu makarnasını yiyeceğiniz yeri; İtalyan Maması, Anna Maria’nın restoranı. Akşam 19:00 ile 22:00 saatlerinde açık olan bu restoranda yemekleri Maria yapıyor ve restorandaki her şey ev yapımı. Daha çok İtalyanların tercih ettiği bu restoranda house wine, tortellini, ragu ve tiramisu yemenizi öneririm. Ve tabi dahasını sizin zevkinize bırakıyorum 🙂
La Stanze 1. Via Borgo di San Pietro
16. yüzyıldan kalma kilisede hizmet veren bu bara bayıldım! Mistik havası, mekanın zamanında kilise olduğu gerçeği, lezzetli appretivolar derken bir bellini söyledim ve günün yorgunluğunu bu enfes barda attım. Kesinlikle gitmenizi tavsiye ediyorum.
İtalya’nın kuzey ülkesi Bolonya adeta bir açık hava müzesi tadındaydı. Lezzetli yemekleri, renkli meydanları, tarihi sokakları ve kültürel zenginlikleriyle mutlaka görmeniz gereken İtalyan şehirlerinden biri.
Süper yazmışsınız, teşekkürler =) Toscaa bölgesinde başka yerlere de gittiniz mi? Evetse önerilerinize açığım =)