Gittiği yere aşık olup, ağlaya sızlaya geri dönenler için olsun bu yazım..
Olay tam olarak bu şekilde, Bozcaada feribotunda, dönüş yolunda yaşandı. Hikaye gözyaşlarıyla bitti ama yanımda bir dolu anı, tarifsiz mutluluk, bolca kahkaha ve huzur vardı.
Evet, ilk kez bu sene gidebildim Bozcaada’ya ve ilk görüşte aşık oldum. Öncelikle Ada’ya Mayıs başında, özel gün dışında gittiğimizi belirtmek isterim. Yaşadığım huzur dolu 3 günde seçilen tarihin etkisi büyüktü. Ve asıl bu tarihte gitmemizin mimarından, hikayenin kahramınından bahsetmek istiyorum. Küçük Martha ile yaklaşık 1 yıl önce tanıştım. Kendisi tam bir Ada sevdalısı, tanıştığımız akşam da birçok kez konusu geçti sohbetimizde. Ve ilerde düzenlemeyi düşündüğü turdan bahsetti, anlatırken gözlerindeki pırıltıyı görünce oraya ilk kiminle gideceğimi belirlemiş oldum ve 1 yıl sonra hem onun hem de bizim hayalimiz gerçekleşmiş oldu.
Bozcaada’ya ulaşım için bir çok seçenek var. Aracınız ile giderseniz adanın içinde de rahatlıkla gezme şansınız olur. Özellikle arka tarafındaki koylar için ulaşım aracı gerekli. Veya orada araba veye motorsiklet kiralamayı tercih edebilirsiniz. İstanbul’dan giderken Çanakkale Boğazı üzerinden Geyikli’ye kadar devam edip oradan da arabalı vapur ile Ada’ya ulaşabiliyorsunuz. Biz otobüs ile gitmeyi tercih ettik. Gayet rahat bir yolculuktu. Bir çok otobüs firmasının Ada’ya seferi bulunuyor. Geyikli’ye kadar giden otobüsten indiğiniz gibi feribota binip karşıya geçiyorsunuz.
Lafı daha fazla uzatmadan, keyifle geçen günlerimizdeki mutluluk noktalarımızı paylaşmak istiyorum.
Irmak Bağ Evi:
Bize sunulan üç farklı lokasyondan, tercihimiz bağ evinde konaklamak oldu. Irmak Bağ evi merkeze yürüyerek 10 dk uzaklıkta. Hem tabiatla iç içe olup hem de istediğiniz zaman merkeze yakın olmak, sabah kuş ve horoz sesleriyle yeşillikler içinde uyanmak çok keyifliydi. Sahibesi sevgili Tuğçe dünya tatlısı. Her türlü konuda elinden gelen yardımı gösteriyor, adayla ilgili bir çok tüyoyu kendisinden aldık. Misafirperverliği bir yana sundukları lezzetler bir yana. Ev yapımı limonatası, yanında ikram ettiği kurabiyeleri ve efsane kahvaltısı ile gönlümüzü fethetti. Konaklamaya gidemeseniz bile kahvaltı için bir kapısını çalın derim 😉
Patiska Bağ Evi & Ada Ekmeği:
Açıkcası gitmeden isimlerini çok fazla duyduğum ve bir hayli merak ettiğim Oya abla ve Ali (Ada Ekmeği) ile Patiska’ya yaptığımız öğle yemeği ziyaretinde sonunda tanıştım. Resmi tanışma o gün yaşansa da gösterdikleri yakınlık ve konukseverlik ile aradaki açık o kadar çabuk kapandı ki.. Oya ablanın ellerinden yediğimiz lezzetli yemekler, Ali’nin dillere destan Ada Ekmeği, sıcak sohbetleri ile birleşince çok keyifli saatler geçirdik. Çamlıbağ şarapları da sohbetimize hem lezzet hem keyif kattı. Sahibi Haşim Yunatçı’nın katılımı ile küçük bir şarap tadımı da yaptık. Verdiği değerli bilgiler için ne desek az. Patiska’nın çok keyifli bir bahçesi var. Özellikle çocuklu aileler için güzel de bir seçenek. Bahçesinde koşturan, sizi tüm sevimliliğiyle karşılayan köpekleri Paşa ve Hamur’u da şimdiden çok özledim 🙂 Konaklama veya butik restoran hizmeti için Patiska’yı tercih edebilirsiniz. Benim içinde Bakla Yaprağı Salatası yer misiniz? 🙂
Ada’m:
İlk akşam yemeğimiz için Ada’m ın sevimli terasında bir araya geldik. Ada aşığı sevgili Saada’nın gönlünü koyarak işlettiği restoran sokak arasında, kırmızı-beyaz pötikareli örtüleri ile hemen dikkat çekiyor. Menüsünde çok farklı lezzetli seçenekler var. Favorilerim; Akdeniz Tabağı, Deniz Mahsullü Midye, Beğendili Balık, Enginarlı Ahtapot ve tatlılardan İncirli Dondurma.
Vahit’in Yeri / Ayazma Plajı:
İkinci günümüzde öğlen yemeğinde Vahit’in yerindeydik. Ayazma plajında denize girebileceğiniz, lezzetli mezeleri, zeytinyağlıları, ızgara çeşitleri ile biranızı yudumlayabileceğiniz, keyif dolu bir teras restaurant.
Favorilerim; Peynir ezmesi, yoğurtlu patlıcan, börülce ve kalamar oldu.
Rüzgar Güllerinde Gün Batımı:
İşte! Gitmeden sadece fotoğraflarından bildiğim ve çok merak ettiğim yerlerden. Belki de hayatınızda seyredebileceğiniz en büyüleyici günbatımları adanın batı ucunda bekliyor sizi. Ada’ya araba ile gitmenizi önereceğim durumların başında geliyor o yüzden. Önünüzde uçsuz bucaksız Ege Denizi, yanınızda ihtişamlı duruşuyla rüzgar gülleri ve yüzünüzü okşayan vazgeçilmez ada rüzgarı…Yanımızda götürdüğümüz şarap da arkadaşımız, dostumuz oluyor bu güzel manzarada.
O zaman kadehler kalksın günbatımına!
Sandal Restaurant:
Akşam olduğunda Rum mahallesindeki restoranlar bölgesinde bulunan Sandal’daydık. Duvarına asılmış yarım sandal ile dikkatinizden kaçması zor. Sandal, Ege mutfağına özgü mezeler ve zeytinyağlılarda çok iddialı. Mutlaka bir gecenizi ayırıp kendinizi bu keyifli ortam ve mutfağa emanet etmenizi öneririm.
Favorilerim; Karides Güveç, sandal borani, kabak çiçeği dolması.
Ada Bağı:
Turumuzun en keyifli yemeklerinden biri de Ada Bağı’nda, iskele tarafına kurulan soframızın keyifli atmosferinde oldu. Bozcaada’ya özgü çiğ dolması çok ilgimi çekti. İlk kez denedim ve çok beğendim. Ayrıca bizim için hazırladıkları deniz kestanesini de ilk kez tattım. Sunumu ve lezzeti çok başarılıydı.
Cabalı Meyhane / Ülke’nin Yeri:
Ve zaman su gibi aktı, geçti. Son akşam geldi çattı. Son geceye yakışır güzellikle olan Cabalı Meyhane’de bir araya geldik. Bu meyhanede Ülke Şef’in elleriyle yaptığı güzel mezeleri ve deniz ürünlerini, Bozcaada kalesi manzarasına karşı keyifle yiyebilirsiniz. Atmosferi ve yiyecekleri ile favorilerim arasına girdi. Fava başta olmak üzere, Kağıtta Kalamar ve Beğendili Levrek’i tavsiye ederim.
Çiçek Pastanesi:
Kocaman bir çınar ağacının gölgesinde yer alan pastanede özellikle Ihlamur içmenizi tavsiye edeceğim. Ada’da kaldığımız süre boyunca, pastanenin yolunu aşındırdığım, yaklaşık 10 bardak kadar içtiğim doğrudur! 🙂
Bozcaada Müzesi
Müze, Ada’yı yakından tanımak isteyenler için eşsiz bir yer. Mümkün olduğunca gittiğim yerlerin müzesini de gezerim. Ada da müze olduğunu öğrenince o kadar sevindim ki! Orada geçirdiğimiz günler çok daha anlamlı oldu. Burası alışıla gelmiş müzeler gibi değil. Müze görevlileri çok ilgili, keyifle bilgi sahibi olarak gezmenizi sağlıyorlar. Mağazasından kitap, katalog, kartpostal, antik dönem replika Tenedos sikkelerinden yapılmış kolye, küpe, yüzük, seramik kupalar gibi adayla ilgili hatıralık eşyalar alabilirsiniz. Müzede saatlerinizi geçirebileceğiniz o kadar çok eser var ki!
Ada’yı ilk kez seninle keşfettim için yerin hep ayrı olacak Küçük Martha 🙂
Sizde ilk kez veya yeniden Ada’yı keşfe gitmek isterseniz, Küçük Martha‘nın düzenleyeceği keyif turlarını bloğundan veya Instagram hesabından takip edin 😉
Sevgiyle Kalın♥